Zeytin ağaçlarıyla kaplı, büyüleyici bir görünüme sahip, antik kalıntılarla dolu, cam gibi bir denizi ve altın sarısı kumlarla kaplı bir kumsalı olan bir yerde tatil yapmak ister misiniz? Cevabınız ‘evet’ ise size tavsiyemiz Marmaris Sedir Adası olacak. Sadece teknelerle gidilebilen bu müze statüsündeki adanın plajı Kleopatra Plajı olarak biliniyor. Marmaris’in en güzel plajlarından biri olan bu ünlü plajın ismini muhtemelen duymuşsunuzdur.
Bir dönem Rodos egemenliğine giren Sedir adası’nın eski adı Kedrai Adası’dır. Adada Helenistik ve Roma dönemlerinden kalma antik liman, agora, antik tiyatro kalıntıları bulunmaktadır. Mayıs – Ekim ayları arasında yüz binlerce turiste ev sahipliği yapan adayı görüp de beğenmeyen yok gibi. Adanın plajındaki özel kumlar (her biri aynı boyda, sodalı suda kendiliğinden çoğalıyorlar ve ateşte yanıyorlar) bu bölge dışında sadece Mısır’da bulunuyor. Efsaneye göre Mısır kralı büyük kumandan Sezar, eşi Kleopatra için kumları Mısır’dan özel olarak getirtmiştir.
Adadaki kumların kumsala ve denize kattığı olağanüstü güzelliği görünce gözleriniz kamaşacak. Kleopatra plajı kumları koruma altındadır. Kumların korunması için ziyaretçilerin duş alıp, kumları akıttıktan sonra ayrılması zorunluluğu gibi çeşitli tedbirler alındığını da ekleyelim, buna rağmen Kleopatra Plajı’nın şahane kumsalı giderek küçülüyor maalesef.
Sedir adası müze statüsünde olduğundan adaya inerken ve denize girerken bilet almak gerekmektedir. Ayrıca müze statüsü nedeniyle saat 19:00 dan sonra adaya giriş yasak olup, sigara ve içki satışı yasaktır. Çay, kahve, meşrubat satışı bulunuyor. Sedir adasında gece konaklama imkanı bulunmadığından, tatil için gelenlerin yakin beldelerde kalacak yer ayarlamaları gerekmektedir.
